Rabbimizin kerîm kitabı Kur’an, yüzyıllar boyu camilerde, mescitlerde, medreselerde, ders halkalarında, mukabelelerde, ölülerin arkasından hemen akabinde ve Perşembe gecelerinde okunup durmakta; özel muhafazalarda, kadife keselerde, kitaplıkların en üst rafında ve dahi duvarların yüksek kısmında saklanmakta ve bu kitap efsunlu bir kutsal metin muamelesi görerek hayatlarımızın içerisinde bir şekilde yer almakta ve almaya da devam ediyor, edecek. İnşallah.

Peki Kur’an gerçekten bunun için mi nazil oldu? Kendisinin de Türkçe Kur’an meali çalışması olan, merhum şairimiz Mehmet Akif Kur’an’a Hitab şiirinde;

İbret olmaz bize her gün okuruz ezber de
Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetler de

Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur’an’ın
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın

Ya açar nazm-ı celîlin bakarız yaprağına
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına

İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için

diyerek, mükemmel tespitlerini nazma dökmüş ve bizlere ışık olmuştur. Akif’in bu şiiri yazmasının üzerinden onlarca yıl geçmesinden sonra bugün ki durumumuz daha da acınacak haldedir.

Peki Kur’an Ne İçin İndirilmiştir?

Kur’an, “Rabbim Allah’tır” diyerek kendisine teslim olanlara bu dünyada ve ahirette mutlu olmayı sağlayacak davranışları öğretmek ve ona tabi olanları dosdoğru yola iletmek için indirilmiş bir rehber, bir kılavuz ve karanlıklardan aydınlıklara çıkaran bir nurdur.

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. – Bakara, 185

Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler. – İsra, 9

Ey ehl-i kitap! Resûlümüz size Kitap’tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir. – Maide, 15-16

Ve daha birçok ayet-i kerime, Kur’an’ın neden indirildiğini sarih bir şekilde ortaya koymaktadır. Rasulullah (asm) ise, bir gün “bana öğüt ver” diyen Ebû Zer’e (ra) şu tavsiyede bulunur: “Kur’an oku! Kur’an dünyada yolunu aydınlatır; kıyamette de sana faydası dokunur.”

Peki Rabbimizin ve Rasulallah (asm)’ın bizlere emrettiği, dünyada yolumuzu aydınlatacak ve ahirette bizi kurtaracak olan, ilk emri “Oku!” olan Kur’an’ı nasıl okuyacağız?

İlk Emir: Oku!

Birçok müfessir tarafından Kur’an’ın ilk inen ayeti olduğu ifade edilen Alak Suresi’nin birinci ayetinin “Oku” emriyle başlaması ve bu emrin iki defa tekrar edilmesi, okumanın ve bilmenin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Peki “okumak” nedir ve neyi okuyacağız? Önce bunları cevapladıktan sonra, “nasıl okuyacağız” kısmına bir girizgâh yapıp, teferruatlarını daha sonraki yazılarımıza bırakacağız inşallah.

“Okumak” ve “Yaratan Rabbinin adıyla okumak”, hem Kur’an ayetlerini hem de Rabbimizin varlığına ve birliğine delil olan kâinat üzerinde onun yarattığı ayetleri okumaktır. Böylelikle hakikatin anlayıp kavranması istenmektedir. Çünkü yaratanı tanımak, dinin de ilmin de temel gayesidir;

İlim, Allah’ı bilmektir. – Hadis-i Şerif.

Peki Nasıl Okuyacağız?

Bu soruya basit olarak şöyle cevap verebiliriz; gereği gibi okuyacağız. Kur’an’ı okumanın gereklilikleri nedir diye soracak olursak; “Allah bizden nasıl okumamızı istiyorsa öyle” diyerek cevaplayabiliriz.

Mânâsını anlamadan, üzerinde düşünmeden, sadece sevap kazanmak maksadıyla yüzünden veya ezbere Kur’an’ın nazmını kıraat etmekle Allah’a ve kitabına karşı olan gereklilikleri yerine getirmiş oluyor muyuz? Bu sorulara cevabımız hayır ise, o zaman Kur’an’ı nasıl okumamız gerektiğini bizzat Kur’an’da aramalıyız.

Kur’an kendisinin nasıl okunmasını istiyor?

Bir sonraki yazımızda inşallah…

TEILEN
Önceki İçerikÜmmet Olmak
Sonraki İçerikHaftanın Duası – 1

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here